dj.tekin
  ömer yavuzcan şiirleri ve yorumları
 

aşk

 

Bir insanın içindeki çöplüğün kokusunu alamaması sonucunda varılan bir düşüncenin ürünüdür aşk

Aşk bir reflekstir. Rutinin dışında yer bulamayan bulunduğu yerden memnun kalmayanların refleksidir. Anlam bulmada zorlanan bireyin içine düştüğü boşlukta sağa sola çarpmasıdır aşk.

Aşk bir gereksizliktir. Gerekliliği mantık dahilinde olsaydı ne incir yaprağı ne de elma anlam kazanırdı.

Aşk bir ezberdir.Bütün hal ve tavırları artık kültürün bir parçası olmuş bir ilişki tarzıdır.Babadan oğla, dosttan dosta, filmlerden izleyiciye, kitaptan okuyucuya geçen gayrı resmi mirastır..Her aşık kişi aşkı yaşarken beraberinde bir çırak yetiştirir. Ondandır bütün aşklar benzerdir.

Aşk psikolojik bir rahatsızlıktır. Duygu ve duyumların işlevlerini abartmasıdır. Bir rüya yanılmasıdır. Bir yanılmadır. Yanlı bir tercihtir. Yanlış bir doğrudur.

Aşk boşluğa doğru konuşmaktır. Aşk konuşmak gerektikçe susmaktır .Aşk konuşmak ile susmak arasında bir yerde ama yanlış yerde durmaktır.

Aşk bütün duyguları barındırır kendinde.. duyguları en üst seviyeye çıkarıp orda boğar kendinde..

Aşk yaşanmamışlıkların yaşanma isteği ile bu istek öncesi tedirginlikten arta kalan düşüncelerin sunma şekliyle alaka bir şey

Başkalarından öğrendiklerimizin dışında bildiklerimizin sırtımıza yükledikleri aşkı oluşturur bizde.. Ola ki başkalarından öğrendiğimiz herhangi bir şeyimiz yoksa aşkı başkaları gibi başkalarınca yaşarız.

İnsan doğarken ağlar. Bunu aşkı kaybetmeye başlamakla açıklasak yoruma açık bir cümle söylemiş olur muyuz..Gökyüzünden yeryüzüne yağmur gibi düşmemek gibi

 

Aklın battığı bir bataklıktır . At gözlükleri üzerine takılmış siyah bir beredir aşk.
       

  Her sabah günaydın diyorsanız ve günaydın haricinde farklı bir şey söyleme endişesi taşımıyorsanız aşık değilseniz sorun yok. Yok eğer aşık olduğunuzu sanıyorsanız lütfen aşkınızı tartışmaya ve de aşksal davranışlarınızın nedenlerini araştırma endişesine sahip olun..

 

Karanlıkta yaşayan bir kadın; aydınlıkta yaşayan kör bir erkektir aşk.

Ömer Yavuzcan

 

 

yalnızlık

Yalnızlık kişi yalnızken dahi kendine tahammül etmediği zamandır.

Çünkü kişi içindeki duygu, yüklenilen kültür, birikmiş artık cümlelerle anlaşamıyorsa yalnızlığı tanır. Ayrıca ek olarak yaşadığı coğrafya, sosyo politik açıdan gelişim süreci tamamlamamışsa yalnızlıkla tanıştığına pek memnun kalır.

 

Fotoğraflarıma imrenerek bakarım. Zira o fotoğrafımdaki kişi fotoğrafın çekildiği günden sonraki çektiğim acıları çekmemiştir

 

Acının niteliği insanın niteliğiyle eş anlam taşır. Anlamsız acılara sahip insan hayata anlam katar. Herkesleşmemek.Belki de herkesi kabul ettiği ama hiç kimsenin kıyısına yanaşmadığı kelimedir.

 

Her şey benim dışımda. Tutunacağım hiçbir gedik uzun cümlelerde kullanacağım sert ünsüzlü kelimen kalmadı. Canı kurban çeken beni seçti. Ben hala ayaktayım.Şairim.

 

Yalnızlık herkes mersine gittiği zaman senin mersinden dönmendir. Çünkü kalabalıklar yığınsal düşüncelerin ürünüdür. Birbirini çeken birbiri ardına dizilen birbirine benzeyen düşünceler bir arada toplanmayı sever. Kalabalıklar yalnızlardan çok çekmiştir.

 

Kalabalık yarın ne yapacağını bilir. Dün de aynısını yapmıştır. Kalabalık yeni bir şey yapma istediğini taşımaz. Bu duygudan korkar . Onun kafasını işgal eden kalabalık içinde sırıtma telaşıdır.

 

Kalabalıklar yalnızlara bakarak mutlu olurlar. Ya da mutluymuş gibi yaparlar. Ya da yaptıklarına mutluluk derler. Çünkü yaşam aynı duyguların çokça çok kerece yaşanmasından müteşekkildir. Kalabalık aynı etkilere aynı tepkiyi verir. Belirlenmiş ya da yaşanılmasında herhangi bir sakınca görülmediğine   karar verilmiş bir yaşamı yaşar.

 

Yalnızlıklar da yalnız değil...Espiri yapmak hayatta hayattan yana tavır takınmaktır..hakikat şudur: Herkes hak ettiği hayatı yaşar.. Dostlarım! Ölecek olmasaydık sizi kaale alır cümle kullanırdım...

 

- Bu yaptığın ne?

-  Hayat bir oyun ve oyalanma yeri.

 

Yaşanılmamış yaşanılması dahi düşünülmemiş bir yaşam, yaşlandırmayan bir yaşam, sosyolojinin kendini yeniden tanımlayacağı bir alan, felsefenin öteye dair adam akıllı bir kaç cümle söyleyeceği zaman, matematiğin bilinmeyenle uğraşmaktan vazgeçeceği an, o zaman belki kalabalıklar artık ayrışır. Kalabalıkların içinde boğulmuş bireyler kendini tanır. Kendini yaşar.

 

 

ben siz değilim
sen onlar değil

sen bataklıktasın
ben bataklığım

sana dokunan kirlenir
bana dokunan kir olur

sabahları istemiyorum
sabah olsun istemiyorum

çok yalnızım
yalnız kalmak istiyorum
seni sevmek yalnızlıktır
yani yeni yalnızlıklardır
yalnızlığın olmak istiyorum

sen yalnızlıksın
ben yalnızlığını bozan yalnızlığım
onlar yalnızlığımızı istemeyen kalabalıklar

 

Siz hayatınızı nasıl düzelteceğinizi düşünüyorsunuz

Ben düşünüyorum

Siz hayatınızı yaşanılır kılmaya çalışıyorsunuz

Ben hayat arıyorum

Siz hayattayken

Ben yalnız kalmak istiyorum

Ömer YAVUZCAN

omryvzcn@hotmail.com

 

OLMADI

 

göğe çıkan isa buraya gelsin

kendi çocukluğumu yüzüne işleyeceğim

anlatsın bana gökte bildiklerini

çocukluğumu eline vereceğim

 

çocuktum

çocuklara uzak esvaplarımı  satacak ülke yoktu gökte

yerde çocuk bulacak yer yoktu bende

belki bir kucak bulabilecek ellerim vardı

hep yaşlı çocuklar ülke bulmuşlardı bulunduğum yerde
 

çocuktum

zehirli anılar yaşadım yaşlanmayı sevdiğim zamanlarda
ve her kelimede uzak heceler bulurdum
ve her kelimede geçmişin geçmemişliği
seçilmemişliğin seçimi
tarihin incinen yerleri
ama çocuktum
 

ben nerede çocuk olsam

ben nereye adım atsam

orada adıma işaretler konar

oraya her kelimem için bir çarmıh konar

 

bu kadar

buraya kadar

şairlerden çocuk olmaz denilmiştir

söylentilere bakılırsa

çocuklardan  da şair olmazmış der

suçunu itiraf etmekten korkan  kim varsa 

 

baştan başlayacağım

 

göge çıkan çocuk buraya gelsin

kendi İsalığımı yüzüne işleyeceğim

anlatsın bana gökte bilmediklerini

bildiklerimi eline vereceğim

 

küçük hira

gecekondu gurbet

bunlar yeter

çocukluğumu ispat etmeye

sorular sormak için kafi

suçlarıma ortak etmek için bir tarihi

 

içimdeki çocuğu  al benden

ne de olsa hep arka sıralarda yer ayrılmıştır ona

ona  lanetli kelimelerden oyunlar öğretildi

kimsenin ona  yer aradığı da yoktu

  

ne o  bir kuyuya düştü

ne o düştüğü kuyulardan çıkarıldı

ne  kuyusuna düşenler oldu

 

kendim bir hiraydım aslında

bende bir kişilik yer vardı

ya gerilecekti

ya gelecekti

gitmedi

 

yağmurlu vakitlerde bana dokunanlar uzağın anlamını öğrendi

 

insan nedense bir sevgiliye uzaksa uzağı bırakır

çocuk uzaksa bir sevgiliye insana yakın durur

çünkü çocuklar bir kucak kadar büyür

  

elimdeki sigara gibi yalnız

parmaklarımdaki kalem kadar yanlıyım.

Yaşım kırk değil
Çünkü titreyen sadece ellerim

 

parmaklarımdaki yalnızlık saçlarıma dolandı

yalnızlığımdaki sessizlik parmaklarımda kaldı

saçlarımdaki sensizlik çok isa kaldı

 

buraya gelmeli.

saçlarımdaki yalnızlığın nefesi isadan önce gelmeli
 
ol deyince
olmadı
 
 
 
Ömer Yavuzcan

 

 

 
  Bugün 18574 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
tekin ile sohbet
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol